Empoze.Net

Bize empoze edilmek istenen fikirler, anlatılanlar olaylar vs gibi konuların değinildiği sayfa.

Burada empoze edilen konulara dair yazılar yer almaktadır.

Ne tank, ne top, ne tüfek.. Ne nükleer silahlar.. Ne de kimyasal silahlar..

Günümüzün en büyük silahı bir fikrin insanlara empoze edilmesi üzerine geliştirilmiştir.

Bu silahın farklı versiyonları 2yüz yıldır kullanılmakta. Artık günümüzde nokta atışı atar durumdadır. Tüm staratjiler herşey geliştirilmiştir. İnanılmaz muhteşem bir silahtır.

Bu silahlar sayesinde süpergüçler devletleri yönetmekte, insanları köleleştirmekte. Ve asla farkına varmadıkları görünmez prangaları takmaktadırlar.

Osmanlı ilk kuruluş sürecinde feth ettiği topraklardaki yetim ve öksüz çocukları ordusuna alıp yetiştirmeyi seçti. Denenmemiş farklı bir yöntemi denedi. Önce onları islamlaştırdı daha sonra da islam için savaşan mücahidler haline getirdi.

Bu yöntem ve model 20 ve 21. yy da avrupada tekrar hayat bulmuş durumda. Artık dünya süper gücü pozisyonunda duran batı güçleri yenide yeniçeri ruhunu harekete geçirdiler.

Bilim ve teknoloji maskası altında kendi dinleri var eddiler. Sekülerizm ve kapıtalizm gibi çeşitli kalıp ve çerçevelerle bu dinlerin sınırlarını çizdiler.

Şu an gözlerini kaldır ve etrafına şöyle bir göz at..

Gördüğün tüm nesnelere teker teker bak. Her birinin hammaddelik üretim aşamasına ve üretim sürecinden evine gelişine kadar ki adımları hayal et..

Peki o kadar eşyanın için de yüzde kaçını sen ürettin? Evet belki çoğunlugunu sen satın almış olabilirsin. Parasını sen kazanmışta olabilirsin. Fakat kaçını hammadde sürecinden itibaren sen ürettin?

Ve aslında oradaki her nesne dünyanın bir başka yerinde birilerince üretildi ve adım adım kademe kademe sana kadar geldi. Her birinde emek insan gücü var.

Bu ülkede ateistler bir müslüman görse hemen suçlamaya taşlamaya başlar. Kendilerinin islam yüzünden geri kaldıklarını iddia ederler. Müslümanların başarılı şeyler ortaya koymadıklarını zan ederler.

Ateistte olsa, CHP li de olsa, MHP li de olsa, dindar da olsa, dinsiz de olsa bu ülkede yaşayan herkes ama herkes aynı eğitim sistemi ile yetişiyor.

Müslüman olunca ona özel islami eğitim sistemleri hiç bir şekilde yok. Ya da ateist olunca ateiste özel okul da yok.

Hepimizin hayatını şekillendiren doğruları var. İnandığımız değerler, dünya görüşlerimiz.. Hayat felsefemiz var.

Yaşadıkca doğrularımız genişler büyür. Olgunlaşır. Doğru bildiklerimiz şekil alır.

Doğrularımızı şekillendiren bir çok etken vardır. Toplumsal yapımız, aile çevremiz, inandığımız değerler, okuduğumuz kitaplar, okulumuz, arkadaşımız, ,izlediğimiz filmler vs. vs.

hayatımızda farkında olduğumuz ya da olmadığımız bir çok etken bizim doğrularımızın şekillenmesine neden olur.

Öyle bir topluluk düşünün ki orada günah işleyenler itibar görüyor, günahtan kaçanlar eziliyor.. Günah olmasın diye hayatına dikkat edilenlerle alay ediliyor.

Alanen tüm milletin önünde günah işleyen tv ekranlarında fuhşiyata alkole teşvik edenler saygı duyduğunu düşünün..

Sadece şarkı türkü söylerek yüzbinler etrafında toplanıyorsa o topluk helak olmaya doğru gidiyordur.

Bir top için sokaklar boşalıyorsa o toplumun gidişatı hayra alamet değildir.

Eşcilseller lutiler meydanlara dökülüyor hak arıyorlarsa o toplum artık bitmiştir..

içimizde çelişkilerle braber yaşıyoruz. isteklerimiz hayallerimiz ve yaptıklarımız arasında uçurum derecesine varan çelişkiler var.

balık olsada yesek diye hayal kuruyoruz. üstelik sahildeyiz. ve elimizde olta var.. fakat biz keyif çatıyoruz. istiyoruz ki armut pişsin ağzımıza düşsün...

lafımızla yaptığımız uymuyor.

Hadi geçtim ben ingilizlerin kuralsız plansız saçma ingilizce yazım kurallarını da.. biz araplar kadar da mı yokuz?

Hani şu hiç beğenmediğiniz.. sürekli eleştirdiğiniz.. her fırsatta ingilizi fransızı yüceltirken kücümsediğiniz araplar var ya... işte o araplar kadar da mı yokuz?

Yok efendimiz türkçede şöyle türkçede böyle falanda filanda saçma sapan gerekçelerle ipe un sermeye gerek yok.. osmanlıca her hali ile bal gibi de türkçeye uyuyor..

Ama işte biz tenezzül etmediğiniz ama benzinini hapur şupur tükettiğimiz araplar yazılarını sahip çıkma konusunda bizden bin kat iyi..

Etkileşimli değişim..

Bir kişi birine emek veriyor onu etkiliyor ve hayatında birşeyler değiştiriyor..

Değişen kişi seninle iletişime geçtiğinde diğer kişiden aldıklarını kendisi ile özdeşleştirip sana sunuyor.. Ve sen ya onu kabul ediyorsun ya da ret ediyorsun..

Hayatın her alanında böyle..

Değişimin tetikçileri var..

Gelinen noktalar birden olmuyor. Adım adım yavaş yavaş ilerliyor..

Sizden öte değişimi karşınızdakinde gördüğünüzde emin olun ki o dğişimi tetikleten bir başkası olmuştur hayatında..

Arka etkenleri gözlemleyin..

Sistemi istediği gibi yönlendirme ve yönetmek isteyenlerin en büyük varlıkları kitlelerdir. İnsanlar olmadan hedeflerine ulaşmaları imkansızdır.

O yüzden etrafımızda kitleleri yönlendirenlere mercek altına almanız çok şeyi çözmenize yardımcı olacaktır. Bu ülkede gezi parkı olayları kitlelerin harekete geçmesi ile başlamıştır. Aslında tam 100 yıl önce yaşanan 31mart olayları da aynı şekilde kitleler harekete geçirilerek yaşanmıştır..

Bugün kimse açlıktan ölmez. Herkes bir şekilde rızkını bulur. Şöyle ya da böyle hayatını idame ettirebilir.

Meslek seçimi bu açıdan çok ama çok önemlidir. İş hayatına girerken ya da meslek seçerken tekrar düşününüz. Ne kazanırım, ne kadar kazanırım olarak bakmayınız.. Benim yapacağım bu işten en çok kim menfaatlenir. Kimin ekmeğine yağ sürerim diye düşünmek lazım.

Birinci önceliğimiz islamın zaferi ve başarısıdır. Ve vatanın bekasıdır.

Aradan 55 yıl sonra tekrar yerli otomobil tartışması son hızla devam ediyor. 55 yıl önceki istemezukların torunları yine istemezuk diye ayaklandı bile..

Yok efendim çakma imiş, kopya imiş vs. vs.

Yahu zaten olası her türlü özelliklerini ürettiler yüzyıllardır. Hali ile araba arabaya benzeyecek. Tank gibi olacak değil ya. Üç aşağı beş yukarı ne yaparsan yap, mutlaka bir tarafa benzeyecek.

Şöyle düşünün, bugün yıllarca mühendislik vs okuyup bir meslek sahibi oluyoruz. Sonra dünya çapındaki firmalara iş başvurusu bulunup oralarda çalışmak için kendimizi geliştiriyoruz.

Dev otomobil firmalarında vs. bir yerlerde çalışmaya başlıyoruz..

Peki tersine bir şey düşünün. Nasıl dev otomobil firmaları var ve bu dünyaya araba pazarlıyorsa bunlar gibi dev fikir fabrikaları olduğunu düşünün..

Bugün batılıların yaptıklarını ağzımız açık bakarken neden biz de yok diye iç geçiriyoruz... Her müslüman türk olarak biz de en az onlar kadar yapabilmeyi istiyoruz. Amaa nasıl? Ve neden onlar yaparken biz yapamadık?

Neden korkuyorsun ki? Aç kalmaktan mı? Açıkta kalmaktan mı? Lüks içinde yaşayamamaktan mı? Sahip olduklarını kaybetmekten mi? Evet neden korkuyorsun?

Sen hiç merak etme, asla aç kalmazsın.. Herkesin rızkı Allah katında tayin olmuştur. Rızkında olandan ötesini yiyemezsin. Bu devirde kimse aç açık kalmaz. Bir şekilde yolunu bulur yine nasiplenirsin.