Empoze.Net

Bize empoze edilmek istenen fikirler, anlatılanlar olaylar vs gibi konuların değinildiği sayfa.

Burada empoze edilen konulara dair yazılar yer almaktadır.

Tevrat incil değişti diyorsunuz peki o zaman kuranla çelişmiyor musunuz diyenlere:

İncil, Tevrat, Zebur kitapları geldi.. Sonra birileri korsan yayına başladı.. Yeni dinler icat ettiler.. Adları hrıstiyanlık yahudilik olsada kitapları tevrat incil adlarında olsada onlar yeni dinler yarattılar.. Tıpkı yahova şahitleri gibi.. Tıpkı bahailik gibi.. Değişen Allahın kitabı değildi.. Kendi dinlerini yaratanlar Allah ın kitabından esinlenerek kendi kitaplarını yazdılar..

Bugün her şeyi inciği boncuğu kuranı kerimde arayan insanlar var..

Kuranda varsa uyarım yoksa inkar ederim diyorlar.

Allah işte böyle insanlar olduğu için en temel noktaları kuranı kerimde zikrederek o insanların dinden imandan olmamalarını sağlamıştır..

Düşünün en kücük noktaya kadar yazılsa ne yiyceğin ne içeceğin nasıl yaşayacağın ne giyeceğin her şey birebir yazılsa kaçımız tam tamına uyabilir yaşayabilirdik ki?

Ne vahim bir durum..

Acı ama gerçek, bize bizim silahlarımız ile saldırıyorlar

Bize ait olanları sahiplenip bize karşı kullanıyorlar. Korkmayın siyaset değil konumuz!

Tıpkı devletler içinde örgütlenip bir paralel yapı oluşturup bütün köşe başlarını tutmak gibi. Bu sefer islami kavramlar içinde parelel bir örgütlenme söz konusu. Temel bir çok islami kavram yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor.

Kelimeler aynı fakat çağrışım ve yükledikleri anlamlar çok farklı.

Kendi ideolojilerini empoze edebilmek için bize ait her kavramı sahipleniyorlar.

Çoğu kere bilinç altımıza yapılan empozeler üzerine konuşmalara şahit olmuşsunuzdur..

izlediğimiz filmlerde, dizilerde, sinamalarda ya da çizgifilmlerde hep bilinç altımıza yönelik subminal mesajların olduğu konuşulur..

Doğru bu alanda çok ciddi çalışmalar olabilir. Gözümüzün içine soka soka yapılan propagadalar yetmediği gibi subminal mesajlarda veriliyor olabilir..

Son zamanlar içinde bulunduğum hayatı gözlemlerken birşeyi fark ettim. Ve yüreğimden hancerlenmişe döndüm. Benim ne günahım vardı ki? beni m en temel hakkımı neden gasp ettiniz...

Şu an şu latif alfabesinden yazılanları o kadar rahat okuyorsunuz ki.. Ne yazıldığını bir çırpıda zank diye anlıyorsunuz. Fakat aynı şekilde ben buraya latin alfabesi ile değil de osmanlıca harflerle yazmış olsaydım ne olacaktı? Peki kaç kişi bir çırpı da okuyabilecekti?

Güzel olan İslam ve Kuran'dır. Bir çok cemaatteki gördüğümüz güzellikler de islamdan ve kurandan gelmektedir. Cemaatleri güzel yapan kendileri değil beslendikleri kaynaktır.

...

Mehdi geldi mi? Mehdi gelecek mi? Mehdi ne zaman ve nasıl gelecek?

Her toplum ve kitle kendi yapılanmasına göre bir mehdi modeli tarif edecektir. Standart olarak ne kuranda ne de hadislerde mehdinin gelişi ile alakalı bir tarih yer almaktadır.

Kıyamet alametleri çerçevesinde bazı işaretler verilmiş ve o işaretler gerçekleştiğinde mehdinin geleceği söylenmiştir.

Müslümanların her istilaya uğradığı devirde bir mehdi arayışı olmuştur. Fakat hiç bir dönem şu an içinde olduğumuz devir gibi olmamıştır. Üstün teknolojik imkanlar uzay çağı vs bugüne kadar olmadı.

Çeşitli meclis ve toplumlarda cemaatler hakkında sohbetler konuşmalar yer almakta. Ya da kendi dünyamızda cemaatler arası gel-gitler yaşabilmekte ve bir şekilde değerlendirip bir seçimle yüzleşmek zorunda kalabilmekteyiz.

Peki cemaatleri neye göre değerlendirmeliyiz. Nasıl karşılaştırmalıyız. Bütün cemaatler aynı mı? İslami cemaatleri birbirinden ayıran özellikler nedir?

Öncelikle kıyaslamak isteyen kişileri gruplayalım:

1. Bir cemaat içinde olup diğer cemaatleri değerlendirenler

2. Bir cemaat içinde olmak isteyip arayışta olanlar

Aslında düşününce inanılmaz birşey. Biz ne kadar tembeliz böyle.. İnternet denen bir nimet çıkmış. Bilgi paylaşımın bu kadar kolay olduğu bir ortam doğmuş. Ancak millet olarak atalarımızın bin yıl boyunca kullandıkları yazma şeklini bu ortamda sunamamışız bile..

Bu bizim çok büyük ayıbımız. Türk toplumunun içine düştüğü hezayanı yansıtıyor. Kaybolmuşluğu yok oluşu gösteriyor. Biz dünya dertleri ve para peşinde koşarken kültürümüzü tozlu raflar arkasına bırakmışız.

Bütün osmanlı arşivi net ortamın aktarılmalı. Bugün kütüphanelerimizde bulunan tüm eserler tarayıcılar ile taranıp internet ortamına sunulmalı.

Herhangi bir ziyaretçi rahatlıkla ulaşabilmeli. Ve ulaşmakla kalmamalı. ayrıca ekip kurulup bütün bu eserler teker teker büyük bir titizlikle bilgisayar harf karakterlerine çevrilmeli.

Olduğu gibi orjinal metinleri ile konu konu, kitap kitap sınıflandırılmalı. Bütün kitlelerce ulaşılabilir yapılmalı. Ve herhangi bir telif hakkı talep edilmeden sitelerce yayınlanabilmesinin önü açılmalı.

Bugün gözümüzü boyayan bizleri büyüyen kendisine çeken şu teknoloji var ya.. işte sadece oyun ve oynaştan ibaret.. Bizim bilimin ta kendisiymiş gibi kapılmışken teknoloji tüketim hastalığına... Sadece bir oyunun parçasıyız..

Yeryüzünde birileri kuralları keşfedip bunun çerçevesinde teknoloji oyunu ile oynaşmakta. Bizler hayran hayran izlemekteyiz. Ceplerimizdeki paraları bu oyunla hokus pokus yapıp sövüşlemekte.

Ne kadar farkındayız bilmiyorum. İlkokula başladığımız ilk günden itibaren ilginç bir empoze ile karşı karşıyayız.. Yabancı kültürlere hayranlık duyarken kendi kültürümüzden uzaklaşıyoruz. Hatta kendi kültürümüzü öcü gibi görür hale geliyoruz..

Leninci, stalinci oluyoruz.. Maocu oluyoruz.

Sen 600 yıl dünyaya hükmet.. Titret yeri göğü.. Adın nam salsın cümle alemde..

Ve sonra..

İnternet diye birşey çıksın.. senin 600 yıl hükmettiğin toprakların adını kendi yazınla aradığında google bulamasın.. sıfır sonuç getirsin.

600 yıllık kullandığın dil ve harfte en temel güncel bilgileri arat internette ama hiç bir sonuç çıkmasın.

Bu ne büyük gaflet.. Koca millet hala ayakta uyuyor. Yasak yok, engel yok.. Kimse tutmuyor seni. Neden bekliyorsun. Tüm insanlık muhtaç o engin hazinelere.. yeniden kazandır. Tozlu raflar arasından çıkar.. Tarihini kültürünü yeniden ihya et..

Burada osmanlıca konusunu ele alarak mevzuyu değineceğiz fakat. Bu başlık her konu için geçerli olabilir.

Gerçektende bu toplum lafa tok. Laf yaparak peynir gemisi yürümüyor. Laf yapmak tartışmak dövüş kavga etmekle işler yürümez oturup mesai yapmak çalışmak gerekiyor..

İçinde bulunduğumuz toplum aynı damarlardan besleniyor olsada nasıl kutuplaşabiliyor? Nasıl birbirine bu kadar düşman olabiliyor?

Bakın size müthiş bir örnek göstereceğiz. Toplumda oluşturulan algı operasyonlarına harika bir gösterim..

toplumu a ve b olarak düşünelim.. a grubu b grubu.. solcular sağcılar, falanca cemaat filanca cemaat vs. vs.

fakat her iki grup orasında uç noktalar oldugu an iş değişiyor..



yukarıdaki resim buna canlı bir örnek..