Empoze.Net

Empoze.Net

Bize empoze edilmek istenen fikirler, anlatılanlar olaylar vs gibi konuların değinildiği sayfa.

Burada empoze edilen konulara dair yazılar yer almaktadır.

Şu an hissettiğin ve içinde bulunduğun duygular gökten zembille inmiyor. Bir kaynağı kökeni ve geçmişi var.

Hiçbirşey birden peydahlanmıyor. Atalarımız damlaya damlaya göl olur demişler. İşte bu duygular da damlaya damlaya şu an ki hale gelmiş durumda. Bir geçmişi öncesi var.

Yaşadığın hayat boyunca meşgul oldukların, zaman ayırdıkların, düşündüklerin, yaptıkların ve çevren bu duygularını tetiklemekte. Yeşertmekte büyütmekte.. Ve şu anki seviyesine getirmiş durumdadır.

Ehli küfrü anlamak için çaba sarf edersen kaybetmeye başlarsın. Kendi manevi değerlerinden ödün vermeye başlarsın.. Kendi geçmişinden ve geleceğinden feda edersin..

Günahkar bir insanın günahı işleme nedenlerine kafa yorarsan sen de aynı bataklığa saplanabilir..

Bir alkoliği anlamaya çalışmak bir süre sonra o fiilin senin iç dünyasına işlemeye başlaması demektir..

Bir fahişeyi bir fuhuş yapan kadını bu nasıl yapar? hiç vicdan yok mu? Hangi duygu ile bunu yapıyor? Bunu böyle yapmaya iten sebebler üzerine kafa yormaya başlarsan onların o fiillerini normal görmeye başlarsın.

Bugün ne ile meşgulsün? Şu an içinde bulunduğun meşguliyet senin beş sene sonra nerede olacağın nasıl bir hayatın olacağını belirleyecektir.

Geleceğinin adımını bugün atıyorsun. Hayatına yön verecek kararı şu an içinde bulunduğun psikolojik durum ve yaptıkların verecek..

bugün içinde bulunduğun durumu geçmişte aldığın kararlar yönvermedi mi? Tıpkı nasıl geçmişte yaptıkların bugününün önünü açtı ise yarınını da bugün belirleyecek..

Hergün yüzlerce insanla karşılaşıyor görüşüyor ve iletişim halindeyiz. Fakat hiç bir insan bizim gibi değil. Bir insanı görür görmez onu tanıyabilmemiz anlayabilmemiz çözebilmemiz imkansız.

Doğru bildiklerimiz kadar yanlış bildiklerimizin varlığından haberdar mıyız?

Doğrulara sımsıkı sarılırken yanlışlarımızı pazarlıyor olabilir miyiz? Her bildiğimiz doğru mu? Yanlışa kanıp doğruları inkar ediyor olamaz mıyız?

Evet... Ne yazikki biz yanlış bildiklerimizi araştırıp bulup onların doğrusunu öğrenmek için çabalamak yerine, yanlış bildiklerimizin fedailiğini yapıyor olabiliriz.

İnsanoğlu taklitci.. Gördüğü ve duyduğu şeylere karşı taklit etme özelliği var. Farkına varmadan birşeylere taklit ediyoruz. Aynısını yapıyoruz benzerini yapmak istiyoruz ama taklit ettiğimizi de asla kabul etmiyoruz

Ve taklitten öteye etki altında kalma durumumuz var. Hayatımızda bizi etki altında bırakan şeyler var. Bizi etkileyen şahıslar var. Arkadaşımız kardeşimiz dayımız amcamız, izlediğimiz filmler, okudumuz kitaplar, takip ettiğimiz yazarlar vs. derken çekim gücüne kapılıp etkileniyoruz..

Nasreddin hocanın parayı veren düdüğü çalar hikayesi meşhurdur. Bu devirde parayı veren ideolojisini pazarlıyor. Ekonomik gücü elinde tutanlar hakimiyet ellerinde olanlar parayı basıyor ve istedikleri gibi at koşturtuyor.

Parayla kurdukları okullar eğitim kurumlarında dünyanın en zeki çocuklarını topluyorlar. Eğitiyorlar.. Onlara gelecek vaat ediyorlar. Anneler babalar çocukları büyük adam olacak diye o okullara göndermek için yarışıyor. Sonra ideolojilerine hizmet edecek cocukları seçiyorlar ve o kurdukları çarktaki uygun pozisyonlara getiriyorlar.

aynı toplumdayız. mutlaka etrafımızda sağcısıda solcusuda dinlisi de dinsizi de var.

o yüzden bu toplumdaki herkes az cok istesede istemesede din hakkında bilgiye sahip. doğru ya da yanlış. birşeyler elbet duymuşlardır.

solcuların dini bilgi birikimini sorgulamadan önce toplumdaki dini bilgi düzeyine bakmak gerekiyor

Artık moda olan şu, bir düşünce grubuna girerken, bir ideolojiyi pompalarken sen akıllısın, sen süpersin, sen aklını kullanıyorsun diye sırtını sıvazlıyorlar.

ondan sonrada o kişinin geldiği ya da gidebileceği tarikat ve cemaatlarla olan bağını koparmak için onlar aklını kullanmıyor. Onlarda beyin yok. Şeyhi düşünür.. Sapıklar.. vs. vs. vs.

Bugün ehli sünnet karşıtı her faaliyet, çalışma, kitap, toplantılar, projeler hepsi ama hepsi "fitne" kavramı ile tarif edilmiştir.

Ayerlerde ve hadislerde geçen fitne kelimesini bu açıdan da bakmak gerekiyor.

Eleştirmek, yorum yapmak, aleyhte konuşmak fikir özgürlüğü değil tam tersini fitnenin ta kendisidir.. Fitnecilerin arkasına saklandıkları kelime ve kavramlar var. Farkına varmak lazım.

Bunun farkına varmamız gerekiyor..

Fitne ile mücadele etmek gerekiyor..

* * *

Fitne ile imtihan arasındaki bağlantıyı unutmamak gerekiyor..

Bugün ne ile meşgulsen, zamanını nereye harcıyorsun o meşguliyetin hayatın merkezi olmaya başlıyor.

Ve ömrün boyunca nereye zaman ayırdın ise hayatın ona göre şekilleniyor.

Dünyada 7milyar insan var bu kadar insanın her biri ile sohbet edip zaman geçirebilmen mümkün mü?

Türkiyede 70milyon insan var. Bu kadar insanı tanıyabilmen mümkün mü?

Ne ömür yeter ne de zaman..

Her insanın çizdiği bir yolu bir hayatı.. ve alışkanlıkları var.

- Kimlerle berabersen..
- Nasıl bir çevreye sahipsen..
- Nasıl bir ortamda bulunuyorsan
- Günlük neler yiyorsan
- Ne okuyorsan

Hey aslanım etrafa şöyle bir bak.. Nede benim sözüm var.. Neyi ben üretmişim.. Bir bak bakalım..

Savaş uçaklarını ben mi üretiyorum?
Savaş gemileri benim imalatım mı?
İnternet ağını kim kurdu? müslümanlar mı?
Ülkelerin sınırlarını dedem mi çizdi?

Kocum sen aptal mısın? neyin kavgasını veriyorsun sen?

Sana ait senin üretim hiç birşey var mı etrafında..

İzlediğin filmin bile seneryosu yabancı.. Kamerasınını çekim araç ve aletlerini bile yabancılar üretmiş..

Tüm icatlar, keşifler herşey ama herşey elin gevuru yapmış aslanım..

Bir kitap nasıl hazırlanır? Kitap hazırlama süreci nasıl olmalı? Bir kitap çok satabilmesi için ne yapmalı? Çok satan kitapların sırrı nedir? Dünya çapında kitap satma stratejileri.. Çok satan kitapların yazarları nasıl yazıyor? Kitap yazarken nelere dikkat etmeli? Kitap yazmanın püf noktaları. Bir kitap nasıl populer olur

Buna benzer aklınızdan yüzlerce soru işareti dolanıyor olmalı ve buradasınız. Bu soruların cevaplarını arıyor olabilirsiniz, yazdığınız bir kitabın çok satmasını istiyor olabilirsiniz. Onların tanıtılması duyurulması ve geniş kitlelere ulaşmasını istiyor olmalısın..

Aklın yolu birdir. İnsanlar doğruya şöyle ya da böyle bir şekilde ulaşmaya çalışır. Fakat insan ruhu psikoljisi ve mutlu bir yaşam için tek doğru batı asla değildir.

Batı teknolojik anlamlarda büyük atılımlar yapsada ruhsal ve psikolojik yatırımda ne yazık ki çok geride. Madde olgusu batışta gelişmişken maneviyattan yoksun..

Doğruya ulaşmak için batının yol ve yöntemleri tek doğru değildir. Farklı yollar farklı yöntemler de vardır. Ve yollar yöntemler belki de batınınkinden daha kestirme ve kolaydır.

Kuranı kerimde nemrud ve firavun ayetlerini tekrar okumak lazım. Nemrudun ve firavunun hikayesini okumak lazım.. Nemrud olmadan ibrahim... Firavun olmadan musa çıkmazdı..


Onlar tanrılıklarını ilan etmiş. Tüm insanların kendilerine taplarını bekliyorlardı. tanrılık güçlerinin varlıklarını etraflarındaki bir avuç sihirbaz aracılığı ile gösterme derdindeydiler..