aynı toplumdayız. mutlaka etrafımızda sağcısıda solcusuda dinlisi de dinsizi de var.

o yüzden bu toplumdaki herkes az cok istesede istemesede din hakkında bilgiye sahip. doğru ya da yanlış. birşeyler elbet duymuşlardır.

solcuların dini bilgi birikimini sorgulamadan önce toplumdaki dini bilgi düzeyine bakmak gerekiyor

baskı ve zulümler sonucu sadece kulaktan dolma bilgilrrle toplum arasında bilinen yönülü ile islamı yargılayamayız. 1924 yılından 1950 ye kadar 25 senelik dönemde hiç bir şekilde islam öğretilmemiştir. cenaze namazı kıldıracak hoca bile kalmamıştır. 50 sonrası da artık dikiş tutmamış. imam hatip ve ilahiyatlar rejimin dinini öğretmekten öteye geçememiştir. çok nadir zaatlarca islami ilimler ehli sünnet usulüne uygun kaybolmayacak kadar aktarılabilmiştir. onlara da halk düşman öcü beyin yıkayıcı olarak görüp türkiyeye hakim olan sol ideolojinin perspektifinden bakmıştır..

türkiyedeki islami eğitimin özeti budur. ve bin yıllık islami eğitim geleneğimizin toplumla bağları kopartılmıştır. o geleneği devam ettirmek isteyenler baskı ve zulüm görmüş ve toplumca dışlandırttırılmışlardır. şucu bucu diye bölücülükle suçlanmışlardır. arkasından devletce desteklenen kurumlar rejimin dinini temsil etmiştir. ve sistem bizim kültürümeze karşı olan tüm sapık karşı görüşlere ön ayak olmuştur. vahhabilik selefilik mezhepsizlik kurancılık şifrecilik vs farklı adlarla ortaya cıkan tüm karşı akımlar sahip çıkılmıştır.

kısacası sağcıyım diyenin bile öğrenebilme kanalları tamamen kapatılıp öğretilmemiş ki solcusu dosdoğru bilsin... ancak nasıl çok iyi eleştirilir aşağılanır dışlanır onu çok iyi öğrenmişler..

biz türk milletinin bin yıllık islami bilgi ve birikimi yüz senedir yetim ve öksüz çocuk gibi. sistem tarafından ise asla sahip çıkılmadığı gibi öcü gibi gösterilip ezilmeye ve yok edilmeye çalışılmıştır.

birinci olarak solcular sistemin empoze etttiği inanç şeklini bilirler sadece. solcuların islam diye tarif ettikleri, bu toprakların inancına saldıran ezeli düşmanımız şii iranla vahhabi arabistanı, selefi toplumları ve diğer sapık görüşlerdir. bizimle onlar arasındaki farkı bile bilmez ve göremezler..

bir solcu asla bizim yıllarca öğrendiğimiz kültürümüzü bilmez. onlar medyada gördükleri islam üzerinden konuşurlar. daha da kötüsü onlar bizden ezeli düşmanımız ve baş belamız şiilerin yanlışlarını savunmamızı beklerler. bizi onlar gibi görürler. vahhabiymişiz gibi muamele ederler. onlarla bir tutarlar. insanoğlu insana maymundan geldin diye dayatanlar, ehli sünneti de şii muamelesi göstermesi normal tabi..

bir solcu islam adına asla hiç birşey bilmez. bildiğini zannetiğimiz ya da ne kadar çok şey biliyormuş dediklerimiz ise hazır paket bir kaç satırlık konulardır. ve tamamen islamı karalamak üzere olan maddelerdir. onlar oturur bir müslümanı nasıl dumura uğratırız diye 5-10 konuyu ezberlerler ve sonrada her fırsatta bozuk kaset gibi aynı nakaratları okurlar.. papağana öğretsen onlardan daha iyi konuşur... o kadar yani..

bizim öğrendiğimiz din ile onların öğrendikleri tamamen birbirinden farklıdır. biz üzüm yetiştirip bağcılık yaparken onlar sadece ellerindeki sopayla bağcı dövme derdindeler.. niyetleri asla üzüm yemek değil..

biz temelden islami eğitim alıyoruz. kenarda kıyıda islamla alakası olmayan uyduruk mevzularla işimiz yok. bir solcu ile karşılaştığımız da onların din üzerine söyledikleri özel labaratuvarda üretilmiş direk zehirlemeye yönelik sloganlar. solcunun cok şey biliyormuş gibi konuştuğu mevzunun kaynağı dışarıda. onlar sadece hazır bilgiyi tüketiyor. ama kendisi akıl etmiş gibi pazarlıyor. akıl yok ki akıl edebilsin.. işlerine nasıl geliyorsa öyleler..

1924 sonrası müslümanlara yapılan zulümlerin bal gibi de farkındalar. islami ilimleri yasaklatmak için gerçekleştirilen operasyonları bizden çok daha iyi biliyorlar. neden yapıldığını da biliyorlar. ama haklılar. çünkü biz onlara göre gericiyiz yobazız koyunuz ezilecek böceğiz.. onlar da bizi ezmakle vazifeli lejyonerler.. görevlerini yapıyorlar. farkında olmaları bize hak verecekleri anlamına gelmiyor. ellerine fırsat geçse daha beterini yaparlar..

işlerine geldiği gibi davranıyorlar .. onlara islamı öğreteceğiz diye çabalamayın. senden alır sonra bir başka müslümanı zehirlerler.. bunun farkına varmanız gerekiyor. kuran kurslarına bağışlarda bulunmadıkça, zekatlarını vermedikçe ve çocuklarını islamı öğretin diye teslim etmedikleri sürece onlara din konusunda inanmayın ve güvenmeyin..

tartışmaya değmez.. elin almanına ingilizine inanır ve güvenirler ama müslümana güvenmezler.

durum budur..