Sana öğretileni biliyorsun sadece
Sen şu an bildiğini zan ettiğin tüm bilgileri tekrar sınamalısın.. Tekrar gözden geçirmeli tekrar sorgulamalısın.
Sen aslında sadece sana öğretilen, sana ulaştırılan bilgileri biliyorsun. Sen sana ulaştırılmayan bilgiden yoksun ve habersizsin.
Hatta sana öğretilmeyen ve ulaşabilme ihtimalin olan bilgileri öğrenebilme ihtimaline karşı zihninde önyargı oluşturuluyor. Bilinçli ve planlı olarak sen o bilgiye ulaşma diye her yol deneniyor. O bilgiler yasaklanıyor, ulaşabileceğin yollar tıkanıyor. Sana onları öğretebilecekler türlü bahanelerle diskalifiye ediyor. Ve sana o bilginin zararlı kötü geçersiz demode olduğu inandırılıyor.
Örneğin kuranı kerim okumak. Örneğin kuranı kerim okuyup anlayabileceğin arabi ilimler. Aslında bu bilgiler var. Ama sen daha bu örneği verdiğim anda bir ön yargı engeli ile karşı karşıya kalıyorsun. Beyninde yüzlerce itici uzaklaştırıcı engelleyici gerekçeler sıralanıyor..
Örneğin osmanlıca öğrenemiyorsun. İngilizceyi öğrenmek için verdiğin çabanın onda birini bile vermek istemiyorsun.
Örneğin tarihi kütüphanelere gidip herhangi bir geçmişteki konu ile alakalı araştırmalar yapmayı aklından bile geçirmiyorsun. Ne araştıracağını da zaten bilmiyorsun. Lüzumsuz ve gereksiz buluyorsun. Ama bu sene kim şampiyon olacak biliyorsun!!
Sen aslında dev bir hazinenin üzerinde oturuyorsun ama habersizsin. Çaresizsin. O dünyaya erişememe diye her türlü engeller tuzaklar parkürler hazırlanmış. Sürekli sana ütopik kurulan dünyaya geri döndürmeye çalışan düşünceler beyninde cirit atıyor.
Denemeye cesaretin bile yok..
Gerçekleri sana zorla dayatılan ve öğretilen kanallar üzerinden ulaşabileceğini zan ediyorsun. Sorgulamıyor farklı alternatif diğer kaynakları okumayı araştırmayı akıl bile edemiyorsun..
Acaba onlar doğruyu haykırıyorsa bile diyemiyorsun.. Çünkü en baştan onları düşman olarak bellemişsin. Kötü niyetli, hain, sahtekar olarak düşünüyorsun. Senin bu zihnine kazınmış durumda. Hiç sorgulamadan sana aşılananları taparcasına savunuyorsun.
1912 de ne oldu fikrin yok..
1917 de gerçekte ne oldu bilmiyorsun..
1909 senin için belki tuttugun bir takımın kuruluş yılıdır sadece..
1936 yılına kadar ingilizler neden istanbuldaydı bilmiyorsun.. çünkü hiç öğretilmedi bu bize. Bundan haberimiz bile olmadı hiç..
1928 öncesi yazılmış kitapları gazeteleri istesen de okuyamazsın.. onları okuyabilmek için o dönemin harflerini öğrenme ihtiyacı hiç hissetmedin.
Bizzat o dönem basılmış kitaplardan çevrmen aracı olmadan okuyabileceğini hiiiç aklından bile geçiremedin.. Birileri zaten hazır bilgi sunuyordu sana.. Kabul etmesi daha kolaydı değil mi?
Nemelazım.. hiç bulaşmak istemiyorsun.. Sen sana öğretileni biliyorsun sadece.. Zihnine kazınanları doğru kabul ediyorsun. Farklı tüm düşünceleri ortaya koyanlar vatan düşmanı. Hain.. Böyle zan ediyorsun.. Ya da böyle zan ediyoruz. Yargılanmaktan, hapse atılmaktan.. Cezalandırılmaktan.. Fişlenmekten korkuyoruzdur belki..
Ya da mahalle baskının etkisinden kurtulamıyoruzdur. Tutarsız sloganlara esir oluyoruzdur belki..
Gerçekten de araştırma ve farklı kaynakları da okuma zamanı gelmedi mi dersin?
Düşün bakalım...
Sen aslında sadece sana öğretilen, sana ulaştırılan bilgileri biliyorsun. Sen sana ulaştırılmayan bilgiden yoksun ve habersizsin.
Hatta sana öğretilmeyen ve ulaşabilme ihtimalin olan bilgileri öğrenebilme ihtimaline karşı zihninde önyargı oluşturuluyor. Bilinçli ve planlı olarak sen o bilgiye ulaşma diye her yol deneniyor. O bilgiler yasaklanıyor, ulaşabileceğin yollar tıkanıyor. Sana onları öğretebilecekler türlü bahanelerle diskalifiye ediyor. Ve sana o bilginin zararlı kötü geçersiz demode olduğu inandırılıyor.
Örneğin kuranı kerim okumak. Örneğin kuranı kerim okuyup anlayabileceğin arabi ilimler. Aslında bu bilgiler var. Ama sen daha bu örneği verdiğim anda bir ön yargı engeli ile karşı karşıya kalıyorsun. Beyninde yüzlerce itici uzaklaştırıcı engelleyici gerekçeler sıralanıyor..
Örneğin osmanlıca öğrenemiyorsun. İngilizceyi öğrenmek için verdiğin çabanın onda birini bile vermek istemiyorsun.
Örneğin tarihi kütüphanelere gidip herhangi bir geçmişteki konu ile alakalı araştırmalar yapmayı aklından bile geçirmiyorsun. Ne araştıracağını da zaten bilmiyorsun. Lüzumsuz ve gereksiz buluyorsun. Ama bu sene kim şampiyon olacak biliyorsun!!
Sen aslında dev bir hazinenin üzerinde oturuyorsun ama habersizsin. Çaresizsin. O dünyaya erişememe diye her türlü engeller tuzaklar parkürler hazırlanmış. Sürekli sana ütopik kurulan dünyaya geri döndürmeye çalışan düşünceler beyninde cirit atıyor.
Denemeye cesaretin bile yok..
Gerçekleri sana zorla dayatılan ve öğretilen kanallar üzerinden ulaşabileceğini zan ediyorsun. Sorgulamıyor farklı alternatif diğer kaynakları okumayı araştırmayı akıl bile edemiyorsun..
Acaba onlar doğruyu haykırıyorsa bile diyemiyorsun.. Çünkü en baştan onları düşman olarak bellemişsin. Kötü niyetli, hain, sahtekar olarak düşünüyorsun. Senin bu zihnine kazınmış durumda. Hiç sorgulamadan sana aşılananları taparcasına savunuyorsun.
1912 de ne oldu fikrin yok..
1917 de gerçekte ne oldu bilmiyorsun..
1909 senin için belki tuttugun bir takımın kuruluş yılıdır sadece..
1936 yılına kadar ingilizler neden istanbuldaydı bilmiyorsun.. çünkü hiç öğretilmedi bu bize. Bundan haberimiz bile olmadı hiç..
1928 öncesi yazılmış kitapları gazeteleri istesen de okuyamazsın.. onları okuyabilmek için o dönemin harflerini öğrenme ihtiyacı hiç hissetmedin.
Bizzat o dönem basılmış kitaplardan çevrmen aracı olmadan okuyabileceğini hiiiç aklından bile geçiremedin.. Birileri zaten hazır bilgi sunuyordu sana.. Kabul etmesi daha kolaydı değil mi?
Nemelazım.. hiç bulaşmak istemiyorsun.. Sen sana öğretileni biliyorsun sadece.. Zihnine kazınanları doğru kabul ediyorsun. Farklı tüm düşünceleri ortaya koyanlar vatan düşmanı. Hain.. Böyle zan ediyorsun.. Ya da böyle zan ediyoruz. Yargılanmaktan, hapse atılmaktan.. Cezalandırılmaktan.. Fişlenmekten korkuyoruzdur belki..
Ya da mahalle baskının etkisinden kurtulamıyoruzdur. Tutarsız sloganlara esir oluyoruzdur belki..
Gerçekten de araştırma ve farklı kaynakları da okuma zamanı gelmedi mi dersin?
Düşün bakalım...
Konular
- Teoride herşey çok güzel de
- Beklemek ile ekmek arasındaki fark
- Ebced Hesabı
- Anne-babanın akıl ve fikrinin çocuğa yansıması
- Eşimin akıl ve fikir değerleri kaç olmalı
- Sülalenin aklını fikrini çıkardığınızda şok olacaksınız
- Ebced hesaplarken osmanlıca mı arapça mı olmalı
- Akıl fikir değerleri ve algı frekansı
- Hayat felsefemiz inanç ve önceliklerimiz
- Onlar sadece sistemi kurguluyorlar
- Osmanlı dönemi bilinçli imla terörü
- Televizyon izleme alışkanlığı ve zihin kalesi
- Zihinsel kopyalama ve düşünce aktarımı
- MBTI Kişilik Testleri ne kadar doğru?
- Firaset ve basiret'e farklı bir bakış açısı
- Ücretsiz İngilizce Kitap Siteleri
- 3d yazıcı üretiyordu, dini ahkamcı oluverdi
- Sadece iyi niyet samimiyet yetmez.. Cehaleti yenmelisin!
- Türkçe imla kuralları yeniden inşa edilmeli
- Facebook bilgi güvenliği paradoksu
- Türkiyede medyanın el değiştirmesi
- Çift dilli Türk-Osmanlı coğrafyası
- En iyi dil öğrenme programları
- Beni neden kimse anlamıyor? Ne yapmalıyım?
- Bilgisayarlar masadan kalktı kalakacak derken
- E-Ticaret siteleri bilginizi satıyor mu?
- Kuran bilime uymak zorunda mı?
- Gerçekte bilim nedir? Bilime farklı bir bakış açısı..
- Çağrışımların önemi ve etkin kullanımı
- Herkese bir yazar ve bir konu