Yıllardır yılbaşı noel gelince bir çok kere kürsülerden dinlediğimiz bir hadisi şerif var:

"Kim bir millete benzerse onlardandır"

Evet hep dinledik ama belki hiç üzerinde kafa patlatmadık.. Tamam biz bir hinduya, bir budiste, bir hrıstiyana ya da bir yahudiye a benzemeye çalışırsak onlardan olmuş oluyoruz da... Peki ya biz o milletlerin farkında mıyız?

Yani benzemeye çalıştığımız milletleri ne kadar tanıyoruz? Onların yaptıklarının, onlara ait olanların bize onlardan geldiğinden ne kadar haberdarız?

Tamam benzemeyelim ama benzememek için o alışkanlığın o geleneğin onlardan geldiğinin de bilincinde olmamız gerekmiyor mu?

Kısaca eğer gerçekten gevura benzemek istemiyorsak gevurları iyi tanımamız gerekiyor.

Hangi fiilin, hangi şarkı türkünün, hangi oyunun dansın, hangi taktik ve yöntemin gevurdan geldiğini iyi ayırtmak lazım..

İstihbarat, bilgi toplama, araştırma analiz.. Körü körüne de olmaz. Gevuru ne kadar iyi inceler araştırır analiz edersek o kadar da onlara benzememiz gereken şeylerden uzak durarız. Ya da toplumu daha doğru bir şekilde bilinçlendirebiliriz.

Yan gelip yatarak öğrenilemez. Bu hadisi şerif bize aslında gizli bir görev de vermiş oluyor. Eğer benzemek istemiyorsan iyi tanıyacaksın. Kabuğuna çekilip dış dünya ile bağlantıları koparmayacaksın..

O kadar iyi tanıyacaksın ki, o gevurun yaptıklarının da nereden geldiğini öğreneceksin. Belki de benzememek için kaçtığın şeyi bile senden almıştır kimbilir.. Neyin kökeni senin kültürün neyin kökeni onlara ait bunlara kadar bilebilmelisin..

Bunun için toplumda o gevur milletler üzerine kariyer yapmış akademisyenlere ihtiyaç var. Oralara gitmiş onları yakından tanımış müslüman bilim adamlarına ihtiyaç var. Onların dillerini onlardan çok daha iyi bilen araştırmacılara ihtiyacımız var..

Bunlar için yatırım yapılabilmeli ki bu hadisi şerifteki hikmet ortaya çıkabilmesin. Sadece okuyup aktarmakla yetinmemeliyiz.

Farklı olun, öncü olun, taklitci olmayın, orjinal olun. Farklılıklarınızı ortaya koyun...

Sizce de öyle değil mi?