Şeyh keramet gösterirse takılıyoruz!

Bu yazımı hazırlamaktaki amacım; herhangi bir cemaat şey ya da tarikata tabi olmak istediğimizde kalbimizden geçen olmasını istediğimiz bir şeyi deşifre etmek.

Şöyle ki, bazı inanan müslümanlar bir cemaate mensup olmak için ya da bir lideri islam büyüğüne tabi olmak için bazı beklentiler içine girmekte.

Örneğin olağan üstü bir keramet bekliyoruz. Keramet görmek ya da duymak istiyoruz. Eğer ortada sıradışı birşey yoksa o cemaati sıradan olarak görüyoruz.

Farklı birşey istiyoruz. Normalin dışında birşey görmek istiyoruz. Karakterimize tabiatımıza uygun birşeyler görmek istiyoruz. Bize hitap etmesini bekliyoruz. Bizi birşeylerin etkilemesini derinlemesine yüreğimizde birşey hissetmek istiyoruz.

Zannediyoruz ki karşı cinse karşı hissedilecek aşk duygusunu o tabi olacağımız cemaate karşı da yaşayacağız.. Aşık olacağız vs. vs.

Aslında farkına varmadan bu beklentimiz ebu cehil ve avanesinin peygamber efendimizden ayı ikiye bölmesini istemeleri gibi bir istek içine giriyoruz.. Kayanın içinden deve çıkartan salih a.s. mın kavmi gibi bir beklenti içine giriyoruz. uzar da uzar..

Ama asıl keramet gözümüz önünde bunu göremiyoruz. Farkına varamıyoruz. Bazen öyle sıradan görüyoruz ki içimizdeki o değerinin farkına bile varamıyoruz.

Olağanüstü olanı görmüyor başka olağanüstüler arıyoruz...

Ya da cemaate tabi olunca bizi anında günahlardan alıkoydursun istiyoruz. Şeytanla nefisle olan mücadelemizi belki de şeyhimiz bizim yerimize yapacak zannediyoruz.. bilmiyorum

Ya da süper güç olsunlar dünyayı idare etsinler bütün dünyevi işlerde AKİL kişi olsunlar istiyoruz.. öyle görmek istiyoruz. İşleri ceptelefonu üretmek, atom bombası yapmak, araba üretmek, uzaya uydu göndermek, bilim adamları yetiştirmek olsun istiyoruz belki de..

Belki kanalları olsun, dizileri olsun, filmleri sinamaları olsun, reyting rekorları kıran gazeteleri dergileri olsun istiyoruz. Gündemi onlar belirlesin at üstünde viyana kapılarına dayansınlar istiyoruzdur. Belki de Brad pitt'i müslüman etsin.. Angelina jolie cemaatten bahsetsin istiyoruzdur..

Ya da o kadar çok ilimleri olsun ki kanal kanal dolaşsınlar, gazte gaste konuşsunlar her yerde ilimleri yaysınlar.. cilt cilt kitaplar bastırsınlar.. Kitap yüklü eşek gibi anırsınlar anırsınlar diye bekliyoruzdur. Belki de süslü püslü sözlerle toplumu büyülesinler, bol bol espiriler patlatıp internette tıklama rekorları kırsınlar diye bekliyoruzdur..

Kimbilir ki..

* * *

En büyük keramet, herşeye rağmen herkese rağmen Allah'ın kitabını okutmata devam edebilmektir. En büyük keramet güzel kuranı kerimimizi en güzel şekilde okuyabilmek okutabilmektir.

Ehli sünnet ilimlerini yüzyıllardır olduğu gibi sonraki nesillere aktarabilmektir en büyük keramet. Süslü püslü reklam kokan kelimelerden uzak hafızalara kazıyabilmektir hak yolu..

Cemaatin şeyhi lideri önderini reklam etmek onu göklere çıkarmak değildir, Kuranı kerimi başımız üzerine tac edebilmektir keramet.. Onu okuyabilen ve okuduğunu anlayabilecek ilme sahip gençleri yetiştirebilmektir keramet..

Herşeyin güllük gülistanlık olduğunda meydana çıkmak değil kelleyi koltuğa alıp en zor günlerde yola çıkabilmektir keramet..

Nasip meselesidir..
Nasipte olmadıktan sonra kayadan deve çıkarsan onu kesip yerler..

* * *

Bence cemaat varsa bir yerde sadece din iman öğretmeli, kuran islam öğretmeli.. ilmihal bilgilerini öğretmeli. Ne siyasi emelleri olmalı ne de hizmetin dışındaki faaliyetler önceliği olmamalı.. Herşeye mesafesi hizmete katkısı olacağı kadar olmalı..

Gerisini zaten yapan yapacaktır. Var oluşun dışına sapmamalı. Kendisini dünya sevgisine kaptırıp dünya içinde yok olmamalı

Herkes işini dosdoğru yapmalı. İşinin dışındaki herşeyle uğraşıp işinin de cılkını çıkartmamalı..

İmam imamlığı..
Öğretmen öğretmenliğini yapmalı..
Doktor doktorluğu..
Asker askerliğini yapmalı..

Cemaatler de cemaatlere yakışınını yapmalı.. Her işe burnunu sokmamalı. Keramet göstereceğim derdine düşüp toplumun tepesine kiremitler düşürmemeli..

Gerçek keramet olsa olsa kermet gösterme kaygısı taşımadan hizmetlere devam edebilmek olabilir..