Yazarı gevur olsa yüzde kaç inanırdın
Bakın dini konularda ortaya atılan bazı teoriler var. Birileri ekranlara çıkıp bas bas bağırıyor. Kitaplar bastırıyor vs. Daha sonra ehli sünnet velcemaati eleştiriyor. Ve bunu yapanlar da bizden birileri. Yabancı vs değil. İçimizdenmiş gibi gözüken isimler..
Şimdi size soruyorum; yerli gözüken fakat sadece bize fikir transferi yapan kişi bir amerikalı fransız yunanlı olsaydı inanır mıydınız?
Bir alman türkiyeye gelip ekranlarda bas bas konuşsa imam azam a imam gazaliye dil uzatsa ne yapardınız?
Ne oluyor bu almana deyip ağzının payını vermek istemez miydiniz?
İşte...
Dananın kuyruğu burada kopuyor. Aslında bize ait olmayan fikirleri bize aşılamaya çalışanlar, o fikrin babası değiller. Onlar da sadece bir kurban..
Yani onların bize dayattıkları o fikir. Yurtdışında fikir atölyelerinde üretiliyor. Üretim sonrası bu fikri pazarlayacak bir yarım akıllı birine ihtiyaç duyuyorlar. Aklı kıt, anlamaz birisi.. Ve kendini toplumda yer edinmek isteyen.. Şan şöhret ya da benzer bir istekler üzerine olan.. yani zaafiyeti olan kişiler seçiliyor..
Şimdi..
- fikir üretim atölyesi
- o fikri pazarlayacak kişilerin tespiti için kriterler
- o fikrin karşı tarafa aşılanma teknikleri
- o fikrin kendisine aşılanan kişinin fikri benimsemesi ve sahiplenmesi
- daha sonra fikrin yayılması için alt yapı çalışmaları
- fikri topluma enjekte edecek kişiye ekonomik özgürlük kazandırma
vs. vs.
bunların her biri üzerinde yıllarca çalışılmış, denenmiş uygulanmış yol ve yöntemlerdir. Bunların kuralları prensipleri stratejileri var.
Tıpkı bir füzenin dünyanın öbür ucundan fırlatılıp nokta atışı vurması gibi.. Seçilen hedefe odaklanıldığında şaşması güç hamlelerdir bunlardır.
Hesaplı planlı programlı şeylerdir. hiç birşey tesadüf değildir.
Hatta bir isme böyle bir fikir aşılama dönemi en büyük engel abisi olacaksa sağ-sol çatışmaları falan filan deyip kaza kurşununa kurban bile ederler.. O süreçte etrafına yerleştirdikleri adamları ile de fikir aşılanacak kişi mercek altına alınır. Ön hazırlıklar yapılır.
Populetisi artırılır. Toplumda infaal oluşturacak bir kesimden seçilir mesela.. Babası şeyh vs olabilir.
Ama bunların hepsi planlı ve hesaplıdır. Kendisine o fikrin aşılandığı kişi böyle bir operasyonun varlığından bile haberi olmayabilir. Herşey planlı ve programlıdır.
Ama elini vicdanına koysa sürecin en başına gitsee daha abisinin şehadet dönemine insee ve sonraki gelişmeleri, etrafında dolanan akbabaları çözse, gelişen süreçleri çok iyi mercek altına alsın.. ekonomik özgürlüğüne kavuşma sürecini mercek altına alsa..
Kendisi de nasıl bir kumpasla kontrol altına alındığını görecektir. Cezaevi seneryoları, mektuplaşmalar bunların hepsi bir plan dahilinde ilerlediğini fark edecektir..
Bu süreç çok profosyanelce yapıldığını anladığında ve nasıl bir oyuna alet olduğunu gördüğünde beyninden vurulmuşa dönecektir.
Tabiki savunduğu tüm fikirlere kökten inandığından ve bu fikirlerin kendisine ait olduğun düşünüp sahiplendiğinden geri dönüşü imkansız boyuttadır.
Verdiğimiz sadece bir örnektir. Hayali bir varsayımdır. Bu hepimizin başına gelir..
İnsanlar yaratılışı itibari ile taklitcidir. Bizler akıl ettiğimizi zan ettiğimiz bir çok şeyi sadece taklit ederiz. Bu bilimsel gerçeği bilenler tam tersi bir yöntemle insanları kandırmaktadır. İnsanların herşeye akıl edebilecekleri, çok akıllı oldukları, süper zeka oldukları vs. vs. vs.
Zaten biraz aklı olsaa kendisine nasıl bir kumpas kurulduğunu keşfedebilirdi.. Genelde akıl etmeyi aklını kullanmayı çok sık kullananlar taklitciliği kamufle etmeye çalışanlar bu tarz kumpasa düşmüş kişilerdir.
Bu sürece en güzel misali peygamber efendimiz veriyor, insanlar islam dini üzerine doğar.. Daha sonra anne-babasının dini neyse onunla doldurulduğu için o dini seçmek zorunda kalırlar. yani anne-babalarına taklit ederler.. İnsanlığın yaratılışındaki bu zaafiyeti keşfedip kullananlar aradaki bağı kopartıp taklit edilecek merciyi değiştirirler..
İşteee adamlar bu kadar neden uğraşıyor çaba sarf ediyor dersiniz?
Bir fikrin tutması için yerli olması önemli ve kritik bir şeydir. insanların zihninde yerliymiş inancını sağlamanın yolu da onlardan birisini seçip bu fikri ona onunmuş gibi enjekte etmektir..
Ve aynen böyle yaparlar. Ve toplum içinde böylece çok hızlı bir şekilde taraftar toplanabilir.
O yüzden her yerliye yerli deyip atlamayın. Nereden besleniyor? para kaynağı nedir? arkasında kimler var? Neyi savunur? osmanlıyla, islamla, ehli sünnetle çelişir mi çelişmez mi gözlemlemek lazım..
Hop diye benim aklıma yattı deyip balıklama atlamamak lazım.. Sazan olmanın alemi yok..
Şu bir gerçek ki, kişi kendi kazdığı kuyuya kendisi düşer.. Yani bu tarz sinsi planlar içinde olan bu tarz hesap yapan toplumlar kendi sonlarının pimini çekmiştir demektir. Ve kaybetmeye mahkumdurlar.
Böyle biline..
Şimdi size soruyorum; yerli gözüken fakat sadece bize fikir transferi yapan kişi bir amerikalı fransız yunanlı olsaydı inanır mıydınız?
Bir alman türkiyeye gelip ekranlarda bas bas konuşsa imam azam a imam gazaliye dil uzatsa ne yapardınız?
Ne oluyor bu almana deyip ağzının payını vermek istemez miydiniz?
İşte...
Dananın kuyruğu burada kopuyor. Aslında bize ait olmayan fikirleri bize aşılamaya çalışanlar, o fikrin babası değiller. Onlar da sadece bir kurban..
Yani onların bize dayattıkları o fikir. Yurtdışında fikir atölyelerinde üretiliyor. Üretim sonrası bu fikri pazarlayacak bir yarım akıllı birine ihtiyaç duyuyorlar. Aklı kıt, anlamaz birisi.. Ve kendini toplumda yer edinmek isteyen.. Şan şöhret ya da benzer bir istekler üzerine olan.. yani zaafiyeti olan kişiler seçiliyor..
Şimdi..
- fikir üretim atölyesi
- o fikri pazarlayacak kişilerin tespiti için kriterler
- o fikrin karşı tarafa aşılanma teknikleri
- o fikrin kendisine aşılanan kişinin fikri benimsemesi ve sahiplenmesi
- daha sonra fikrin yayılması için alt yapı çalışmaları
- fikri topluma enjekte edecek kişiye ekonomik özgürlük kazandırma
vs. vs.
bunların her biri üzerinde yıllarca çalışılmış, denenmiş uygulanmış yol ve yöntemlerdir. Bunların kuralları prensipleri stratejileri var.
Tıpkı bir füzenin dünyanın öbür ucundan fırlatılıp nokta atışı vurması gibi.. Seçilen hedefe odaklanıldığında şaşması güç hamlelerdir bunlardır.
Hesaplı planlı programlı şeylerdir. hiç birşey tesadüf değildir.
Hatta bir isme böyle bir fikir aşılama dönemi en büyük engel abisi olacaksa sağ-sol çatışmaları falan filan deyip kaza kurşununa kurban bile ederler.. O süreçte etrafına yerleştirdikleri adamları ile de fikir aşılanacak kişi mercek altına alınır. Ön hazırlıklar yapılır.
Populetisi artırılır. Toplumda infaal oluşturacak bir kesimden seçilir mesela.. Babası şeyh vs olabilir.
Ama bunların hepsi planlı ve hesaplıdır. Kendisine o fikrin aşılandığı kişi böyle bir operasyonun varlığından bile haberi olmayabilir. Herşey planlı ve programlıdır.
Ama elini vicdanına koysa sürecin en başına gitsee daha abisinin şehadet dönemine insee ve sonraki gelişmeleri, etrafında dolanan akbabaları çözse, gelişen süreçleri çok iyi mercek altına alsın.. ekonomik özgürlüğüne kavuşma sürecini mercek altına alsa..
Kendisi de nasıl bir kumpasla kontrol altına alındığını görecektir. Cezaevi seneryoları, mektuplaşmalar bunların hepsi bir plan dahilinde ilerlediğini fark edecektir..
Bu süreç çok profosyanelce yapıldığını anladığında ve nasıl bir oyuna alet olduğunu gördüğünde beyninden vurulmuşa dönecektir.
Tabiki savunduğu tüm fikirlere kökten inandığından ve bu fikirlerin kendisine ait olduğun düşünüp sahiplendiğinden geri dönüşü imkansız boyuttadır.
Verdiğimiz sadece bir örnektir. Hayali bir varsayımdır. Bu hepimizin başına gelir..
İnsanlar yaratılışı itibari ile taklitcidir. Bizler akıl ettiğimizi zan ettiğimiz bir çok şeyi sadece taklit ederiz. Bu bilimsel gerçeği bilenler tam tersi bir yöntemle insanları kandırmaktadır. İnsanların herşeye akıl edebilecekleri, çok akıllı oldukları, süper zeka oldukları vs. vs. vs.
Zaten biraz aklı olsaa kendisine nasıl bir kumpas kurulduğunu keşfedebilirdi.. Genelde akıl etmeyi aklını kullanmayı çok sık kullananlar taklitciliği kamufle etmeye çalışanlar bu tarz kumpasa düşmüş kişilerdir.
Bu sürece en güzel misali peygamber efendimiz veriyor, insanlar islam dini üzerine doğar.. Daha sonra anne-babasının dini neyse onunla doldurulduğu için o dini seçmek zorunda kalırlar. yani anne-babalarına taklit ederler.. İnsanlığın yaratılışındaki bu zaafiyeti keşfedip kullananlar aradaki bağı kopartıp taklit edilecek merciyi değiştirirler..
İşteee adamlar bu kadar neden uğraşıyor çaba sarf ediyor dersiniz?
Bir fikrin tutması için yerli olması önemli ve kritik bir şeydir. insanların zihninde yerliymiş inancını sağlamanın yolu da onlardan birisini seçip bu fikri ona onunmuş gibi enjekte etmektir..
Ve aynen böyle yaparlar. Ve toplum içinde böylece çok hızlı bir şekilde taraftar toplanabilir.
O yüzden her yerliye yerli deyip atlamayın. Nereden besleniyor? para kaynağı nedir? arkasında kimler var? Neyi savunur? osmanlıyla, islamla, ehli sünnetle çelişir mi çelişmez mi gözlemlemek lazım..
Hop diye benim aklıma yattı deyip balıklama atlamamak lazım.. Sazan olmanın alemi yok..
Şu bir gerçek ki, kişi kendi kazdığı kuyuya kendisi düşer.. Yani bu tarz sinsi planlar içinde olan bu tarz hesap yapan toplumlar kendi sonlarının pimini çekmiştir demektir. Ve kaybetmeye mahkumdurlar.
Böyle biline..
Aykırı
- Allah kuranı eksik indirmişmiş
- Atalarının dininde giden kim?
- Bilgisayar çağının meyvası "Photoshop Müslümanlığı"
- Bilgisayar oyunlarından toplum analizi
- Ehli sünnet karşıtı herşey fitnedir!
- İşime gelmiyorsa şirktir..
- Kabir azabı gerçekten var mı?
- Kelime oyunları ile akıl bulandırmaca
- Kuranda "rekat" yok nasıl kılacaksınız namazı
- Mucize çılgınlığı islam'a zarar veriyor...
- Papağan gibi tekrarlayan ezberciler
- Sakın benim peşime takılmayın hastalığı
- Sen akıllısın diye pohpohlanmak
- Sonunda kaderi de inkar ettiler
- Sövüp sayınca sapık oluyoruz da...
- Yazarı gevur olsa yüzde kaç inanırdın
- Yeni dinlerini yarattılar
- Yetersiz olan Kuran değil biziz biz!